top of page

Hasretle Anılan Nâzım Hikmet: Vatan Sevgisi ve Adalet Mücadelesi..

Selanik'te doğan ve 62 yıl önce Moskova'da Türkiye'ye hasret gözlerini yuman büyük şair Nâzım Hikmet, ölüm yıldönümünde umutla, yeryüzünde eşitlik ve adalet bekleyen tüm insanlarla birlikte anılıyor. Vatan sevgisi, vatana hasret geçen bir ömür... Yaşadığı memleket sevdası ve sevgiliye duyulan özlemi, ancak bu kadar gerçek ve ruhundan dökülen şiirleriyle anlatan Nâzım Hikmet, okundukça yüreklerde bir sızı, biraz da öfke bırakan satırların sahibi.

Usta şairin kaleminden dökülen şu dizeler, onun vatan özlemini en derinden hissettiriyor:


"Memleketim, memleketim, memleketim,

Ne kasketim kaldı senin ora işi

Ne yollarını taşımış ayakkabım,

Son mintanın da sırtımda paralandı çoktan,

Şile bezindendi.

Sen şimdi yalnız saçımın akında,

Enfarktında yüreğimin,

Alnımın çizgilerindesin memleketim,

Memleketim,

Memleketim..."


Bir ülkenin aydınlık, cesur ve yürekli bir şairine memleketini yasak etmesi, bugün geriye dönüp bakıldığında akıllara "Neden?" sorusunu getiriyor.


Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı'nın Kuruluş Hikayesi

Nâzım Hikmet Kültür ve Sanat Vakfı Başkanı Kıymet Coşkun ile vakfın kuruluş sürecini konuştuk. Coşkun, vakfın Nâzım Hikmet'in kız kardeşi Samiye Yaltırım, kızı Ayşe Yaltırım ve oğlu Hikmet Yaltırım'ın isteğiyle, Müzehher Vâ Nû, Dr. Niyazi Bey, Mehmet Ali Aybar, Atilla Coşkun, Bilgin İnanç ve kendisinin çalışmalarıyla başladığını belirtti.


İlk toplantıya Nâzım Hikmet'in donanmadan arkadaşı Seyfi Kipmen, 1930'lu yılların ünlü gazetecilerinden Abidin Nesimi, şairin yakın dostu Nail V. Çakırhan, Halet Çambel, Kemal Sülker ve Rasih Nuri İleri gibi önemli isimler de katıldı. Bu toplantıda, Nâzım Hikmet'in öncelikle yurttaşlık sorununun çözümüne yönelik etkinlik yapılması kararı alındı. Samiye Yaltırım'ın ağabeyinin yurttaşlığı için başlattığı ve aydınların desteğiyle büyüttüğü mücadele, giderek vakıf düşüncesinin temelini oluşturdu. Özellikle kızı Ayşe Yaltırım'ın dile getirdiği vakıf kuruluşu için yola çıkma zamanı gelmişti.


Nâzım Hikmet'in ölümünün 27. yıldönümü olan 3 Haziran 1990 günü Kuruçeşme'deki İstanbul Mülkiyeliler Birliği Salonu'nda düzenlenen toplantıda, Samiye Yaltırım'ın çağrısıyla Ayşe ve Hikmet Yaltırım, Mehmet Ali Aybar, Nail V. Çakırhan, Halet Çambel, Seyfi Kipmen, Mahmut Dikerdem, Refik Erduran, Prof. Aydın Aybay, Kemal Sülker, Semih Balcıoğlu, Mahmut Tali Öngören, Emil Galip Sandalcı, Müzehher Vânû, Moris Gabbay, Şükran Kurdakul, Rutkay Aziz ve Merih Sezen gibi isimler bir araya geldi. Bu toplantıyla vakıf kuruluşu için ilk adım atıldı ve hazırlık çalışmaları için yürütme kurulu oluşturuldu.


34 Yılın Ardından..

Bugün, kuruluşunun üzerinden 34 yıl geçtikten sonra, ilk yönetim kurulundan üç üyenin halen görevlerini deneyimleriyle sürdürdüğünü görüyoruz: Rutkay Aziz (Başkan), Zeynep Oral ve Kıymet Coşkun. Coşkun, bu isimlerin oldukça gençleşen yönetim kuruluna katkılarını sürdürdüğünü belirtti.


Kuruluş süreci de dahil olmak üzere 35 yılı aşkın bu yolculukta emek veren, katkı sunan ve bugün aramızda olmayan başta kurucu başkan Samiye Yaltırım, onursal başkan Aydın Aybay, Halit Çelenk, Tarık Akan ve Genco Erkal olmak üzere tüm dostlar saygıyla anıldı.


"Nâzım Hikmet Aramızda" Gecesi

Kuruluş sonrası yönetim kurulu adını alacak olan yürütme kurulunda; Samiye Yaltırım'ın yanı sıra Prof. Aydın Aybay, Tarık Akan, İlhami Soysal, Melih Aşık, Rutkay Aziz, Semih Balcıoğlu, Kıymet Coşkun, Halit Çelenk, Koray Düzgören, Refik Erduran, Hüseyin Ergün, Genco Erkal, Bilgin İnanç, Yusuf Kurçenli, Şükran Kurdakul, Zeynep Oral, Emin Tanrıyar, Müzehher Vâ-Nû ve Hikmet Yaltırım görev aldı. Yürütme kurulu vakıf senedi hazırlanması ve mal varlığının oluşturulması için hızla çalışmalara başladı. Aile ve dostlar, Nâzım Hikmet'ten kalan el yazmaları ve eşyayı bağışladı ancak bu yeterli değildi. Hukukçu Prof. Aydın Aybay başkanlığında hukuki hazırlıklar başlatıldı.


Bir yandan da Zeynep Oral öncülüğünde bir sergi çalışması başlatılırken Şükran Kurdakul, Öner Yağcı ve Kıymet Coşkun tarafından da "Nâzım Hikmet'den Armağan" kitabı hazırlandı. Kitapta yer alacak şiirler için telif hakkı sahibi Adam Yayınları izin vermiş, Cem Yayınları ise tüm geliri Vakfa bırakarak karşılıksız basımını gerçekleştirmişti. Yazarlar, şairler bazı kitapların telif hakkını, tiyatrolar oyunlarından elde ettikleri gelirleri vakfa bağışladı.


Kıymet Coşkun, bahsettiği sergiye ilişkin detayları da paylaştı. En büyük bağışı ressamlar resimleriyle yaptı. Zeynep Oral'ın çabalarıyla 100'ün üzerinde ressam heyecanla sergiye katıldı. Tüm geliri kurulacak vakfa bırakılan sergi, tek başına vakfın kuruluşu için gerekli maddi koşulu sağlamıştı. Müzik ve tiyatro sanatçıları ise Açıkhava Tiyatrosu'nda, binlerce Nâzım dostuna unutulmaz bir gece yaşatarak katkı sundu. "Nâzım Hikmet Aramızda" başlığını taşıyan gecenin afişleri otobüslere asılarak İstanbul sokaklarında dolaştırıldı ve Nâzım Hikmet'i İstanbul'uyla buluşturdu.


(Ters Piramit Tekniği ile Düzenlenmiştir.)

Kaynak: Cumhuriyet

Comentários


bottom of page