top of page

Son Yüzyılın En İyi Romanı Seçildi: Türk Roman Listede!

Alman Der Spiegel dergisi son yüzyılın en iyi 100 romanını seçti. Hazırlanan liste 1925 yılından günümüze kadar yazılmış romanlar arasından seçildi. Zülfü Livanel'nin yazdığı ''Engereğin Gözü'' romanı listede ki tek Türk kitabı oldu!



Edebiyatçı Eva Horn, eleştirmen Miryam Schellbach, yazar Michael Maar ve filozof Peter Sloterdijk'ten oluşturulan kurulda önemli yazarlardan Virginia Woolf, Jose Saramago, Haruki Murakami gibi önemli yazarların yer aldığı en iyi 100 roman belirlendi!


Der Spiegel:

Türk yazar ve besteci Zülfü Livaneli, Habeşistan'dan çalınan ve küçük yaşta hadım edilen siyah bir saray kölesinin bu yıkıcı hikâyesini anlatıyor.



Kitap Neyi Anlatıyor?


Romanda İstanbul'da çalışmaya başlayan bir Alman tarihçi, İstanbul Üniversitesi arşivinde bulduğu belgeleri inceler. Bir harem ağasının el yazmaları olan bu belgeler, onu yazan harem ağasının başından geçenleri anlatmaktadır. Köle tüccarları tarafından çölde yakalanıp İstanbul'a getirilen Habeş Süleyman, yolda hadım edilmiş ve köle pazarında saraya satılmıştır. Köle, sarayda harem ağası konumuna yükselir.


Harem ağasının büyük bir sadakatle bağlı olduğu padişah, tahtından indirilip bir harem dairesine bir kadınla birlikte kapatıldığında harem ağası, efendisinin yemek ve isteklerini karşılamakla görevlendirilir. Habeş Süleyman efendisine hizmet ederken kendisini basit ve değersiz bir köle olarak görmekle kraliyet ailesine denk birisi olarak görmek arasında gidip gelir. Öte yandan iktidar hırsına kapılmış Valide Sultan, oğlu gönlünü bir kadına kaptırdığı için saraydaki hakimiyetini kaybetmekten korkarak oğlunun yerine yedi yaşındaki torununu tahta geçirir. Ancak torununun kendisi yerine annesinin sözünü dinlediğini görünce onu öldürmeyi dener, başaramaz ve girişiminin cezasını yeniçeriler tarafından öldürülmekle öder.


Kapatıldığı harem odasında ölüm korkusuyla yaşayan eski padişaha saraydaki haberleri ileten harem ağası ona, eğer isterse iktidarı tekrar eline alabilmesi için Osmanlı tahtında oturan oğlunu öldürebileceğini bildirir. Padişah ise bu vicdansızlığı yapamayacağını söyleyerek kendi ölümü pahasına oğlunu yaşatmaya karar verir.


Kaynak: Muhalif

Comments


bottom of page