top of page

Turizm Sektörü "Her şey Dahil" Krizi Yaşıyor

Türkiye’nin turizmdeki en büyük rekabet avantajı olan her şey dahil sistemi, hem sürdürülebilirlik açısından hem de yükselen gıda giderleri nedeniyle zorluk yaşıyor. Sağlık problemlerine yol açabileceği yönündeki görüşlerle birlikte çözüm arayışları sürüyor.

Türkiye’nin dünya turizmine kazandırdığı “her şey dahil” modeli, artan gıda israfı ve yükselen maliyetler nedeniyle yeniden gündeme taşındı. Açık büfelerde tüketilmeden çöpe giden büyük miktardaki yiyecek, hem ekonomik hem de çevresel açıdan ciddi kayıplara neden olurken, sektör temsilcileri bu modelin sürdürülebilirliğini tartışıyor. Tur operatörlerinin yönlendirmeleri ve müşteri beklentileri nedeniyle sistemin hemen terk edilemeyeceğini belirten otel yöneticileri, çözümün sistemi tamamen kaldırmak değil, yeniden yapılandırmak olduğunu vurguluyor.


Her şey dahil (all-inclusive) sistemi, özellikle turizm sektöründeki otel konaklamalarında uygulanan bir hizmet biçimi. 1900’lerde ortaya atılsa da, esas yaygınlaşması Türkiye'de 1980’li yıllarda gerçekleşti. Günümüzde Mısır’dan İspanya’ya kadar birçok ülkede kitle turizminin temel yapı taşlarından biri. Bodrum Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği Başkanı Serdar Karcılıoğlu, “her şey dahil” paketlerin artık israfı teşvik eden bir yapıya dönüştüğünü belirterek şu yorumu yaptı:

 

"İSRAF ODAKLI BİR EKONOMİYE EVRİLDİ"


“Tur operatörleri bu paketleri daha kolay ve kârlı sattıkları için ‘Bu sistemden vazgeçerseniz müşteri bulamayız’ diyerek otelcilere baskı uyguluyor. Türkiye’de bu sistem artık israf temelli bir ekonomi haline geldi.”


Karcılıoğlu, artan maliyetlerin yemek kalitesine de olumsuz yansıdığını ifade ederek, “Tüketim tarihi geçmiş gıdaların yeniden büfeye çıkarılması, artık sağlık açısından ciddi riskler oluşturuyor” dedi. Çözüm olarak Türkiye’nin zengin mutfak kültürüne vurgu yapılması gerektiğini belirten Karcılıoğlu, “Yedi coğrafi bölgeyi ve uluslararası mutfakları temsil eden 7+1 A’la Carte restoran modeli yaygınlaştırılırsa, hem israf azaltılır hem de hizmet kalitesi yükselir” ifadelerini kullandı.


REKABET SORUNLARA YOL AÇIYOR


Kemer Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (KETOB) Başkanı İlhan Arıdıcı, sistemin zamanla kontrolsüz biçimde büyüdüğünü dile getirdi:


“İlk etapta daha sınırlı bir yapıya sahip olan bu sistem, otelciler arasında rekabetin yanlış yorumlanmasıyla birlikte abartıldı. Lüks içkilere kadar her şeyin pakete dâhil edilmesi mali açıdan sistemi sürdürülemez kıldı.” Arıdıcı, mevcut yükün altından kalkabilmek için sektörün ortak akılla hareket etmesi gerektiğini vurguladı.


SIFIR ATIK MODELİ

Türkiye’ye “her şey dahil” sistemini kazandıran isimlerden biri olan Dr. Cem Kınay, günümüz dünyasında ve iklim krizinin gölgesinde bu sistemin dönüşmesi gerektiğini belirterek, “Geçmişte turizmi büyüten bu model, bugün ‘Sıfır Atık Her Şey Dahil’ anlayışıyla geleceği kurtarabilir” dedi. Kınay’ın sunduğu öneriler şöyle:


  • Gıda israfını azaltmak amacıyla menüler misafir talebine göre esnek biçimde hazırlanabilir, açık büfelerde porsiyonlar küçültülebilir ve sipariş bazlı büfe sistemine geçilebilir.

  • Konukların da aktif katılım sağlayacağı “atığını kendin ayrıştır” gibi projelerle geri

dönüşüm teşvik edilebilir.


  • Sürdürülebilir tedarik yapısıyla tek kullanımlık plastiklerin kullanımı sonlandırılabilir, ürün temini yerel üreticilerden ve az ambalajlı ürünlerden sağlanabilir, otellere su dolum istasyonları kurulabilir.


  • Konuklara sıfır atık bilinci kazandırılarak deneyim sürecine dahil edilmeleri sağlanabilir.


  • Tesislerin şeffaflığı artırılarak aylık atık miktarları misafirlerle paylaşılabilir, sürdürülebilirlik sertifika programlarına dâhil olunabilir.



Kullanılan Yazı Tekniği: Ters Piramit Tekniği

Komentar


bottom of page