Wes Anderson'dan İncil'den İlhamla: "Fenike Planı"
- Mustafa Kaan KARACA
- 2 gün önce
- 2 dakikada okunur
Ünlü yönetmen Wes Anderson, yeni filmi “Fenike Planı” (The Phoenician Scheme) ile izleyicilerini İncil’den ilham alan, aile, iktidar ve kapitalizm üzerine kurulu karanlık bir masalın içine çekiyor. Cecil B. DeMille’in "İncil yüzyıllardır en çok satan kitaplardan biri. İki bin yıllık reklamı neden kaçırayım" ve "İncil’den rastgele iki sayfa verin bana, size iki film vereyim" sözlerini akıllara getiren bu yapım, Ülkü Tamer’in "Sinema Dedi ki…" eseriyle de bir bağ kuruyor.

Anderson, senaryosunun alt metnini İncil’in iyilik ayetlerine dayandırarak, Habil ile Kabil hikâyesinin modern bir yansımasını, bir baba-kız macerası ve aile trajedisi üzerinden aktarıyor.
Hikâye, kötücül ve varlıklı bir sanayi patronu olan Zsa-zsa Korda'nın (Benicio Del Toro) son büyük projesi olarak gördüğü "Fenike Planı"nın finansal açığını kapatmak için kızı Liesl’ı (Mia Threapleton) yanına almasıyla başlıyor. Korda, ticari çıkarlarını sabote etmek ve servetini yağmalamak isteyen dünya liderlerinin sürekli hedefindedir. Michael Cera'nın Bjorn karakteriyle dahil olduğu bu macera, izleyiciyi soluksuz bir serüvene sürüklüyor.
Hayali Bir Krallıkta Geçen Gerçekçi Bir Eleştiri
Film, hayali **“Büyük Fenike Krallığı”**nda geçse de, antik Fenike’nin bugünkü coğrafi konumunu düşündüğümüzde akla Suriye, Lübnan ve Kuzey İsrail’in gelmesi tesadüf değil. Filmde geçen diyaloglar, karakterler ve semboller aracılığıyla, düzeni değiştirmek isteyen devrimciler, günümüz kapitalizminin eleştirisi, savaş karşıtlığı ve hem ülkemizde hem de dünya genelinde gündemde olan "aile" meselesi gibi konulara kapı aralanıyor. Ancak filmin sonunda, Amca Nubar (Benedict Cumberbatch) ve baba Zsa-zsa Korda’nın kardeş kavgasıyla birlikte akıllara kazınan şu söz beliriyor: "Bu çorak dünyada sorunlarımızın kaynağı belki de budur: Kim kimi döverse!"
Anderson, hikâye tercihinde kendi imzasını koruyor: Yine sıra dışı ve dağılmış bir aile ana tema. Sinematografisi de tanıdık: Kuşbakışı planlar, simetri takıntısını doyuran kadrajlar, geniş ve yoğun pastel renk paletleri, özenle tasarlanmış dekorlar, baş döndüren ve yakalaması zor, yüksek tempolu bir anlatım... Bu, onun tescilli markası ve ona çok yakışıyor.
Yönetmen, bu kez renkli dünyalarını, "Ölüm var" uyarısını fısıldarcasına aniden siyah-beyaz bir "öteki âleme" çeviriyor. Sinematografisindeki kontrast sevgisini, anlatısında da ustaca kullanıyor.
Bu kara komedide Benicio Del Toro, Mia Threapleton, Michael Cera ve Benedict Cumberbatch gibi önemli isimlere; Riz Ahmed, Tom Hanks, Bryan Cranston, Mathieu Amalric, Richard Ayoade, Scarlett Johansson, Rupert Friend, Hope Davis, Alex Jennings, Stephen Park, Bill Murray, Jeffrey Wright, Charlotte Gainsbourg, Antonia Desplat, Jason Watkins, Milo James ve Max Mauff gibi yıldızlar eşlik ediyor. Bu dev kadro, Anderson’ın benzersiz dünyasını perdede daha da zenginleştiriyor.
(Ters Piramit Tekniği ile Düzenlenmiştir)
Kaynak: Cumhuriyet
Commentaires